VAN'DA "KÜRT MESELESİNE İNSANİ ÇÖZÜM ÇALIŞTAYI" DÜZENLENDİ
VAN'DA "KÜRT MESELESİNE İNSANİ ÇÖZÜM ÇALIŞTAYI" DÜZENLENDİ
İlki Diyarbakır'da, düzenlenen "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı’nın ikincisi Van’da düzenlendi.
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) tarafından düzenlenen "Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı"na bir çok akademisyen STK temsilcileri, siyasetçi, yazar ve kanaat önderleri katıldı.
Program Kuranı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından açılış ve selamlama konuşmaların ardından oturumlara geçildi.
Van uygulama otelinde düzenlenen çalıştayın açılışında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kürt meselesinin yıllardır var olduğunu ve halen çözüm beklediğini söyledi.
Çalıştayda katılımcıların 3 oturumda yapacakları sunumlarla Kürt meselesinin çözümü konusunda fikir ve önerilerini paylaşacak. Çalıştayın ardından konuşulanları kitap haline getirilip kamuoyu ile ve mecliste diğer birimlerle paylaşacak.
Geçmişte yaşanan çözüm süreçlerinin istenilen şekilde sonuçlanmadığını belirten HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Önceki süreçlerin başarısızlıkla sonuçlanmasının en önemli nedenlerinden biri, Kürt meselesinin bir şiddet veya asayiş sorununa indirgenmesiydi. Devlet yetkilileri çoğu zaman bu meseleyi silahla bastırılacak bir sorun olarak gördü. Oysa mesele sadece asayiş sorunu değildi. Kürt kardeşlerimizin meşru hak taleplerinin karşılanmaması, sorunu çözümsüzlüğe mahkum etti.” dedi.
Yapıcıoğlu, bu sorunun 200 yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayarak, “Tanzimat Fermanı’ndan Cumhuriyetin ilk yıllarına, ardından inkar ve ret politikalarına kadar uzanan bir süreç, Kürt meselesini bugünkü boyutuna taşıdı. Tarih boyunca yapılan fedakarlıklar, ortaya konan çabalar çoğu zaman görülmedi, haklar gasp edildi. Bu sürecin acı sonuçlarını yüz binlerle ifade edilen kayıplar ve hukuksuzluklar izledi.” ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, önceki hatalardan ders çıkarılmasının önemine değinerek, “Önceki hatalardan ders çıkarılmış olmasını temenni ediyorum. Yapılan açıklamalar bu konuda bizi ümitlendiriyor. Devletin, önceki dönemlerde bakıldığı gibi salt bir asayiş sorunu olarak görüp silahla, şiddetle, askeri yöntemlerle bunu bastırmanın yol olmadığı, çözüm olmadığı anlaşılmıştır gibi beyanlar ya da bu manaya gelen cümleler bizim bu süreçle ilgili ümidimizi doğrusu güçlendiriyor. Geçmişin acıları üzerine elbette gelecek inşa edilemez.
Fakat geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesi için o hataların ne olduğu konusunda mutlaka tespit ve teşhislerimizi doğru yapmak, yapılan yanlışları iyi tahlil etmek ve buna göre nasıl bir çözüm arayacağımızı ortaya koyup tedaviyi ona göre yapmamız gerekir. Hataları unutmak belki onların tekrarına yol açabilir diye endişe ediyoruz. Bu nedenle geçmişin hatalarından ders çıkarılana kadar yeri geldiğinde, biraz önce ifade etmeye çalıştığım gibi, geleceği onun üzerine bina etmek ya da onları kaşıyarak işi çözümsüzlüğe mahkum etmek amacıyla değil. Ama ders çıkarıp inşallah daha sağlıklı bir zeminde meselelerimizde çözüm aramak için bunları zaman zaman dile getiriyoruz.” diye konuştu.
Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, “Komisyon 51 üyeden oluşuyor ve 130’dan fazla sivil toplum kuruluşu temsilcisi, akademisyen ve siyasetçi dinlendi. Bütün partilerin katkı vermesi ve çözüm konusunda hemfikir olması çok önemlidir. Ben de partimi temsil ederek tüm toplantılara katıldım.” ifadelerini kullandı.
Yapıcıoğlu, Kürt meselesinin adalet temelinde çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Allah bizden adaletli olmamızı istiyor. Adalet hem İslam’ın gereği hem de insani erdemlerin başında gelir. Sorunu çözmek için sağlam bir irade, samimiyet ve zamana ihtiyaç var. Bu sefer başaracağız ve adil çözüme ulaşacağız” dedi.
Yapıcıoğlu, Kürtlerin hak taleplerinin dini ve hukuki açıdan meşru olduğunu belirterek, “Kürtler, Allah’ın kendisine verdiği hakları istiyor. Bu haklar verilmediğinde zulüm yapılmış olur. Çözüm, adalet temelinde hareket etmekle mümkündür.” vurgusu yaptı.
Ayrıca resmi ve toplumsal alanlarda Kürtçe’nin kullanımına değinen Yapıcıoğlu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır ziyaretini örnek göstererek, “Birliği, beraberliği ve kardeşliği ifade eden bir dörtlüğün Kürtçe okunması bile tartışma konusu oldu. Oysa kültürel hakların tanınması, çözümün ayrılmaz bir parçasıdır.” dedi.
Yapıcıoğlu, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Kürt’ün gururu, Türk’ün onuru; altın orandır. PKK’nın elindeki silahtan en büyük zararı gören Kürt milletine hak ve hukuk müzakeresi yapmak, onların onurunu çiğnemek olur. Mesele ancak adaletle çözülür. Adil bir çözümün bulunacağına dair inancımızı muhafaza ediyoruz ve bu sefer başaracağız.”
Van HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.