SON YILLARDAKİ KURAKLIK VAN BALIĞI NESLİNİ TEHDİT EDİYOR

Küresel iklim değişikliği ve yağışların azalması nedeniyle oluşan kuraklık, Van Gölü’nde balıkçılık yaparak geçimini sağlayan vatandaşları olumsuz yönde etkiliyor. Sıcaklıkların artmasıyla beraber yağışların azalması özellikle Van Balığının göç zamanında dere ve nehirlerde suyun azalması yavrularının geri dönüş yolunda yok olmasına neden olmaktadır.

Van balığı her yıl 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında yumurtalarını bırakmak için tatlı sulara akıntının tersine giderek zorlu bir göç yolculuğunu gerçekleştiriyor. 3 ay süren bu kutsal yolculuk, hem kaçak avcıların hedefi oluyor hem de kuraklıktan kaynaklı derelerdeki suyun olmaması veya azalması tatlı dere yataklarına bıraktıkları yavruları Van Gölü’ne ya hiç dönemiyor ya da çok az bir miktarı dönebiliyor. Bu da Van balığın neslinin her geçen gün azalması tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor.

Av yasağı döneminde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, Jandarma, Sahil Güvenlik ve Emniyet güçleri tarafından son yıllarda yapılan denetimler sayesinde kaçak balık avlanma sayısında ciddi azalma oldu. Bu denetimler sayesinde Van Balığı hem boyları büyüdü hem daha verimli hale geldi. Denetimlerin ciddi derecede katkı sağladı ancak son yıllardaki yağışların azalması ve dereler, akarsular ve nehirlerdeki suyun azalması Van Balığı üreme zamanında çoğalmasına engel olan ciddi bir tehlike oluşturuyor.

Balıkçılar ise 25- 30 olan limanlardaki balıkçı tekneleri, 2 tekneye düştüğü, bunun da sebebi eskiden günde 200, 300 kilo balık çıkaran tekneler son zamanlarda ancak 40-50 kilogram balık çıkması neden olmaktadır. Van Gölü havzasında 90 kayıtlı balıkçı teknesi bulunduğu, yılda yaklaşık 7-8 bin ton balık avlanmaktadır. 15 bin insanın geçim kaynağı olan balıkçılık son yıllarda düşüş nedeniyle balıkçı sayısında da azalmasına neden oluyor. 

Metin Ateş-Tuşba İlçesi Yeşilsu Mahallesinde 30 Yıllık Balıkçı): “45 yaşındayım 30 Yıldır Van Gölü’nde balıkçılık yapıyorum. Yeşilsu köyünde oturuyorum Evet Tuşba Yeşilsu köyü. Eskiden bolluktu, çıkluktu, şimdi yokluk olmuş. Eskiden günlük sabahleyin çıktığımız zaman akşam limana döndüğümüz zaman 200 kilo 300 kilo balıkla dönerdik. Şimdi Gördüğünüz üzerine 20 kilo, 30 kilo balıkla dönebiliyoruz. Bu da neyden kaynaklanıyor? İnsanlardan kaynaklanıyor, bilinçsiz avlanmaktan kaynaklanıyor, kuraklıktan kaynaklanıyor, iklim değişikliği yağışların olmaması balığın dereye göç edip orada suyun olmaması yavruların denize dönememesinden dolayı su derecelerinin yeterince soğumadığından dolayı balık yavaş yavaş tükeniyor yani. Denetimler çok. Denetimler Allah razı olsun su ürünlerimiz gereken Tedbiri alıyor jandarmamız, sahil güvenliğimiz, her türlü Tedbiri alıyor ama insanın içindeki tedbir olması lazım yani insanda olmadığı sürece sen bin defa da bu balığı korursan fayda etmiyor. Bu balık yavrulama zamanında ağırlaşıyor artık Yani gebe bir hayvan doğuma gidiyor ama bunu hiçbir hareket edemiyor kaçamıyor insanlardan Çünkü orada yavrusunu bırakması lazım insanlar bunun zaafından faydalanıp Efendim cebime para dolsun da varsın balık olmasın. Bu da balığın olmaması bizim yavaş yavaş bu mesleğin bitmesine doğru devam edip gidiyor. Çocuklarımıza bu işi sevdiremiyoruz. Gelecekte hani 20 tekneden iki tekne 3 tekneye Düşmüşüz. Sadece köyde 20 tane tek neden iki tane tekne kalmışız. Bu yani Bu ne demek oluyor balıkçılığın yavaş yavaş bitiyor olması demektir. ve tahminime göre 15 bin insan bundan ekmek yiyor. Yani bir tek ben çalışıyorum benimle beraber 6 nüfus. Biz üç kişi burada çalışıyoruz yaklaşık 30 nüfus bizim evde var sadece. Bu balık mesele dünyada herhalde bir tek Van Gölü´nde yetişiyor nesli tükenen endemik bir tür olduğu için sahip mesela şey olması lazım, bunun bir piyasada bir sahibi olup bunu değerlendirmesi lazım. Bizden alıp mesela 5 liraya götürüp 100 liraya veren olmasın. Üretici kazansın ki bu iş teker dönsün devam etsin. Kilosu 40 liraya satıyoruz piyasada 100 lira 120 lira 130 lira para. Yoksa normalde bugün ben 100 liraya bağlılığımı satsam 20 kilo 50 kilo balık çıkarsam yine bana yeter. Çok balık istemiyorum. İyi para istiyorum, mesela İyi fiyata gitsin ki ben de bunu en azından hani az da çıkarsam en azından yorulmayacağım. Ama çok çıkardığım zaman götürüp 10 liraya 5 lira verdiğim zaman bunun hamallığını yapmış oluyorum. Sabah beşte çıkıyorum yazın ortalama 8-9 gibi geri dönüyorum kışın sabahleyin 7´de çıkıyorum Akşam 3-4 Gibi sonra dönüyor. Yani zor da olsa artık yapılacak bir mesleğimiz Bu yani başka bir işimiz yok. Kuraklık bir de biz dediğimiz gibi bu yasak ve biraz daha bir şey almak bir Nisan’a. Evet biraz erkene En azından hani balık bir Nisan’da bütün Van Gölü’nün balığı toplanıp su yüzeyinde üremeye gidiyor. Şimdi dipte balık olmadığı için bu da balığın çok çabuk avlanması çok rahat oluyor.”

Prof.Dr.Faruk Alaeddinoğlu-Van YYÜ Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi: “Van Gölü havzası aslında son 20 yıldır bu küresel iklim değişikliği ya da küresel ısınmanın sonucu olarak alan kaybediyor. Ama son 10 yıldır Tabii bu alan kaybı gözle görünür bir hale geldi yani artık insanların sahili Göl kıyısına indiğinde o çekilmenin boyutlarını rahatlıkla görebilecekleri zaman zaman birkaç yüz ama bazı noktalarda birkaç kilometreye ulaşan bir geri çekilme söz konusu. Tabi bu küresel ısınma dediğimiz o olgunun bir sonucu. Yani bütün dünyayı ilgilendiren tabi Bizim daha çok sıklıkla kullandığımız kuraklık sorun olarak dile getirdiğimiz konuyla ilgili. Bu süreç maalesef devam edecek yani iklim değişikliği dediğimiz şey öyle Kısa vadeli bir şey değil Uzun yıllar sürecek mesela havaların ısınması havzadaki mevcut su kaynaklarını işte başta Van Gölü olmak üzere hepsinin buharlaşması hem de şiddetli bir buharlaşma ile sonuçlanması bu alan kaybını beraberinde getirecek Hatta birçok küçük gölümüz geçen yıllarda alan kaybedip bir kısmı da ortadan kayboldu tamamen yok oldular. Tabii bu durum sadece gölleri değil akarsuları de etkiliyor. Çünkü akarsularında su kaynakları düşen yağmur kar şeklinde düşen yağışlar Dolayısıyla bugün Havza´da yaşanan şey yağışın her şeklinin büyük ölçüde azaldığı şeklinde, bir defa yağış azalıyor. Yağışın azalmasının yanı sıra Havza´nın özellikle sıcaklığın artışıyla beraber şöyle bir durum daha ortaya çıkıyor yağışın şekli de büyük ölçüde değil yani o kar şeklinde düşen yağışları da gerçekleşmez Dolayısıyla toprağı da sızmıyor Şimdi bunlar özellikle inci kefali yani o endemik tür ince Kefeli açısından çok ciddi bir sorun. Neden sorun? şimdi kar şeklinde düşen yağışlar Kış ayları boyunca düşen o yağış bahar ayları yaz ayları boyunca bu havza´daki akarsuları besliyordu kaynaklar aracılığıyla. Şimdi yağışlar kar şeklinde değil ya hem de sağanak yağmurlar şeklinde düşünce o an akışa geçiyor yağış. Dolayısıyla toprağı sızmadan eğim doğrultusunda Akıyor ve akarsular aracıyla göye ulaşıyor ya da barajlar işte varsa işte 4 tane büyük barajımız var onlara ulaşıyor. Dolayısıyla toprağı sızma gerçekleşmiyor. Şimdi bu ciddi bir tehdit. Çünkü bilindiği üzere inci kefali özellikle bahar aylarında üreme amaçlı tatlı sulara bir yolculuk gerçekleştirir yani Van Gölü´nün o sodalı ve tuzlu suyundan çıkar tatlı suya yolculuk yapar şimdi kar suyuyla beslenmediği için sadece yağışa bağlı olarak o akarsuların debileri işte taşıdıkları su miktarı belirlendiği zaman ortaya ciddi sorunlar çıkar. Yani o akarsular yeterince beslenmedikleri için Akarsu akışı belli ölçüde o debisi düştüğü için Dolayısıyla su Dere yatağında çok az olur Dolayısıyla o balıkların yolculuğu balıklar tatlı suya yolculuk yaparken ihtiyaç duydukları o suyu yeterince gerçekleşmez yumurtalarını bırakacakları o Kayalık taşlar çok sınırlı bir alanda kalır. Şüphesiz Bütün bunlar balıkların üremesini çoğalmasını büyük ölçüde engeller. Ayrıca akarsular azaldıkça o engeller var akarsu bizim balıkların o göç yaptığı akarsuların önemli bir kısımda küçük küçük Çağlayanlar var. Şimdi bu çağlayanlardan Yeterince su gerçekleşmediği için balıklar yukarı Akarsu yukarı çığırlarına doğru yolculuk da gerçekleştiremiyorlar. Dolayısıyla bu da onun için bir engel. Ayrıca göldeki çekilme ile birlikte şimdi göl çekildikçe o kıyıdaki daha önce oluşmuş sazlıklar yani balıkların o tuzlu sodalı sudan tatlı suya geçerken o geçiş evrelerini gerçekleştirdikleri O alanda ortadan kalkıyor Dolayısıyla akarsuyun boyu uzanıyor Derine doğru aşındırma devam ediyor kıyıdaki yer daha milli çamurlu Derine doğru Dolayısıyla o geçiş evresi de tam sağlıklı bir şekilde gerçekleşmiyor. Anlayacağınız bütün bu süreçler Aslında Van Gölü´nün üremesini olumsuz yönde etkiler Dolayısıyla Van balığını Van balığının üremesini olumsuz etkiliyor ya da İnci kefalinin üremesinde olumsuz etkiliyor. Tabi bütün bunların sonucunda da göldeki maalesef balık sayısı Her geçen yıl daha da azalıyor. Dolayısıyla balıkçılarımız bu konuda şikayetlerde bulunuyor. Balıkçılığın aslında temelde birçok sorunu . yani yoğun tutulan sezonlarda balıklar Taze taze piyasaya sunuluyor Halbuki onları koruyabilecekleri depoları olsa Kış ayları boyunca da yaz ayları boyunca da onu depolayıp bütün yıl boyunca satabilseler belki çok daha makul olabilir. Ama esasında gölle ilgili yaşanan o değişimler İnci kefalinin üremesi büyük ölçüde zora sokuyor. Tabii Tüm bu süreçte sonunda göldeki balık popülasyonunun giderek azalmasına Ve tabii ki ileriki aşamalarda göldeki o ısınmayla işte o kimyasal değişimle de beraber kirlilikle de beraber o böyle popülasyon giderek azalacak Tabii ki bu Ciddi bir sorun. Çünkü bu şehir ve Bitlis ili yani gölün çevresindeki bütün şehirler ilçeler yerleşmeler Van Gölü´nden elde eden o İnci kefalini ciddi bir ekonomiye dönüştürüyorlar buradan ciddi bir gelir elde ediyorlar. Dolayısıyla bunun ortadan kalkması Burası için hakikaten çok sorunlu bir konu haline gelir. Çünkü önemli bir ekonomik kaynak ortadan kalkar. Şüphesiz yani balığın habitatı büyük ölçüde doğal ortamı yaşam alanı olumsuz etkilenir Ama tabii bundan beslenen çokça aile var. Ucuz ve ulaşılabilir bir beslenme kaynağı olduğu için şehrin bölge insanlarının aslında bir beslenme şeyini de elinden almış oluyorsunuz. Dolayısıyla bütün bunları bir araya getirdiğinizde inci kefali bu göl için, bu bölge için çok değerli bir şey çok değerli bir balık Dolayısıyla bunun korunması bunun Hakikaten o sulardaki geçişlerin akarsuların Dolayısıyla bunun yönetiminin sağlıklı bir şekilde yapılması lazım. Şunu da ifade etmek isterim burası kapalı bir Havza Dolayısıyla kapalı havzalarının su yönetimlerinin bir bütün olarak yani tarımsal faaliyete suyun kullanıldığı bütün alanlarında doğru yönetilmesi lazım. Kesinlikle hafza su yönetimine ihtiyaç var. Bu havzanın sağlıklı bir şekilde planlanması ve suyunun yönetilmesi lazım. Bunun için ne adımlar gerekiyorsa atılması gerekir. Aksi takdirde Yani bütün bu sorunlar hep artarak, artarak devam ediyor. Ee dolayısıyla havzanın bir süre sonra aslında çözemeyeceği sorunlar haline gelecek. Dolayısıyla şimdiden aslında yani çoktan başlanması gereken bir süreç ama şimdi de başlayabiliriz. Havza´yı özellikle su yönetimini çok planlı bir şekilde yönetmek süreci doğru bir şekilde insanların zarar görmeyeceği çevredeki bütün o habitatın bütün o ekolojik dengenin canlıların zarar görmeyeceği bir şekilde ele almak ve buna göre adımlar atmamız gerekiyor. Şunu net olarak Biliyoruz; şimdi dünya ısınıyor küresel iklim değişiklik olarak adlandırdığımız süreç Bir küresel ısınma yani dünya ısınıyor şimdi dünyanın sığındığı önümüzdeki yıllarda bu ısınmanın devam ettiği yüzyılın sonunda geçmişte iki iki buçuk santigrad öngörülen sıcaklığın artık 5 Sandigratlara 4.6-5 santigrat derecede 6 santigrat derecelere kadar çıkacağı düşünülürse şunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz artık burada Havza´da yani Ülkemizde bu sıcaklıklara bağlı olarak suya ulaşmak çok daha zor olacak yağışlarda kesinlikle azalma olacak yani havzaya düşen yağış azalacak. Çünkü atmosferin su tutma kapasitesi artacak yani geçmişte o baharın Yani daha düşük sıcaklık değerleriyle yoğunlaşıp yeryüzüne düşerken. Artık düşmeyecek daha fazla sıcak olduğu için daha fazla su buhar tutacak. Dolayısıyla yeryüzüne yağış olarak düşmesi gereken su buharı atmosferde kalacak O yüzden zaman zaman belki ekstremler olabilir. Ama asla Havza´nın tekrar o geçmişe dönük o su basmalarının değil Aksine bundan sonra gölün seviyesi ve alanı geriye doğru çekilmeye devam edecek yani bugün gördüğümüz manzara yakın gelecekte belki bir sonraki yıllarda çok daha ileride bir kıyı çizgisi ile karşı karşıya kalacağız yani bundan sonra tekrar yağış  gelecek tekrar iyileşecek şeklinde umutlar değil Bütün bunların farkında ve bilincinde olarak Havzanın suyunu yönetmek zorundayız.”